13 Ocak 2015 Salı

Elektrik Krizinin Nedeni Özelleştirmedir


Antalya, son on beş yılın en soğuk kışını yaşıyor. Karakışın soğuğunu iliklerimize kadar hissediyoruz. Antalya’da ısınma ihtiyacı, büyük oranda elektriğe bağlı. Ama son günlerde ardı arkası kesilmeyen elektrik kesintileri Antalyalıları canından bezdirmiş durumda. Antalya’da elektrik dağıtım işleri, yapılan özelleştirme sonu CLK adlı şirket tarafından yapılıyor. Vatandaşlar elektrik kesintilerinin sebebini öğrenmek için şirketi arayınca, aldıkları yanıt genellikle aynı. Verilen yanıtlarda kesintilerin kıştan kaynaklı olumsuz hava koşulları, soğuk hava ve buna bağlı aşırı yüklenmeden kaynaklı olduğunu iddia ediyorlar. Oysa Antalyalılar havalar soğumadan önce de elektrik kesintilerinden muzdaripti. Birçok mahallede sık sık elektrik kesintileri yaşanıyordu. Hatta Antalya’nın en işlek noktalarından bir olan Işıklar Caddesi’nin sokak lambalarının uzun süre yanmadığı hatırlarda.

Sadece elektrik kesintileri değil, neredeyse iki aydır okunmayan elektrik sayaçları nedeniyle de Antalya halkı tedirgin. CLK tarafından halkı tatmin edici bir açıklama da yapılmış değil. Vatandaşlar iki aylık faturaları nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünüyor.  Bu durumun geçici olduğu ve Ocak ayından itibaren CLK’nin fatura kesim tarihini, tüm bölgede ayın 15’ine sabitleyeceği söyleniyor.

Kış aylarında yaşanan bu elektrik kesintileri, salt Antalya’ya özgü değil, ülkenin birçok yerinde vatandaşlar isyan noktasına gelmiş durumda. Antalya’dan Sakarya’ya, Urfa’dan Adana’ya, Mersin’den Trakya’ya kadar her yerde benzer sıkıntılar yaşanıyor.

Elektrik hizmetlerinin kalitesinin düşmesinin ana nedeni, elektrik dağıtımının özelleştirilmiş olmasıdır. Saydığım bu yerler başta olmak üzere, ülkenin genelinde elektrik dağıtım işleri özelleştirilmiştir. Bu özelleştirmelerin sonucu, vatandaşa bitmeyen elektrik kesintileri ve kabarık faturalar olarak geri dönüyor.  Devlet eliyle elektrik dağıtımını mazide bırakanlar, halkı da karanlığa terk etmiş durumdalar.  Halk karanlığa terk edilmişken, denetimsizlik sayesinde özel sektörün kar alanının önü sonuna kadar açılmıştır. 

Özelleştirmenin halka ve emekçilere bir yararı olmadığı, her özelleştirme sonucu daha iyi anlaşılıyor. Elektrik dağıtım bölgelerinde varlıkların daha verimli işletileceği, maliyetlerin azalacağı, kayıp kaçağın düşürüleceği söylenerek, elektrik dağıtımı özelleştirilmiş ama sonuçları bambaşka olmuştur. Özelleştirmelerden sonra her şey daha kötüye gitmiştir. Yatırım yapması beklenen özel sektör, yatırım yapmak bir yana devletten neredeyse bedava aldığı kurumların üzerine bir taş bile koymayıp, yapılan iyileştirme işlemlerinin bedelini faturalar üzerinden halka ödetmektedir. Özelleştirme ile ortadan kalkacağı iddia edilen kayıp kaçak bedelleri azalacağına daha da artmış, bunun maliyeti de vatandaşa yüklenmiştir.

Verimliliği ve üretkenliği artıracağız iddiasıyla her özelleştirmeden sonra binlerce insan kapı önüne konularak, işsiz bırakılmıştır. Düşürülen personel sayısı, verilen hizmetinde kalitesini düşürmüş, yaşanan olumsuzluklar artmıştır.  Tüm bu olumsuzlukları yaratan şirketleri denetleyecek, hesap soracak bir mercii de bulunmamaktadır.

Antalyalılar “sürekli neden elektrik kesiliyor?” sorusunun asıl cevabı burada yatmaktadır.  Gördüğünüz gibi özelleşince hiçbir şey güzelleşmiyor. Şirketler sonuna kadar kar ederken, halk her açıdan sonuna kadar zarar etmektedir.   Böyle bir tablo karşısında kaliteli bir hizmet ve ucuz elektrik beklemek hayalcilik olur.

Elektriğin vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğu günümüzde yapılması gereken, elektrik dağıtım şirketlerinin yeniden kamulaştırılması, elektrik enerjisinde üretimden tüketime kadar geçen süreçte merkezi bir planlama anlayışının benimsenmesi, yerli ve yenilenebilir ülke kaynaklarından azami ölçüde yararlanılması, kültür ve tabiat varlıklarını koruyan, doğal yaşamı tahrip etmeyen, bir enerji politikasına yönelmek gerekmektedir*.



*Elektrik özelleştirmelerine dair daha detaylı bilgi için http://www.emo.org.tr/ekler/e59e00fdeea8fea_ek.pdf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder