30 Ocak 2015 Cuma

Patrona Dost, Emekçiye Düşman AKP


AKP iktidarı, kıdem tazminatını kaldırma inadından vazgeçmiyor. İktidara geldiği günden beri emekçilerin kazanılmış haklarını bir bir budayan AKP hükümeti, şimdide kıdem tazminatını kaldırmanın derdinde. Her yıl sık sık gündeme getirdikleri kıdem tazminatını kaldırma planlarını, yeniden devreye sokuyorlar. 

Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU’nun müjde diye duyurduğu şey, emekçilerin ölüm fermanından başka bir şey değil. Davutoğlu kıdem tazminatının işverene yük getirdiğini söyleyerek, işvereni bu dertten kurtaracaklarını söylüyor. İktidar oldukları günden bu yana patronları birçok yükten kurtardıkları gibi şimdide kıdem tazminatından kurtaracaklar. Bunu da emekçilere müjde diye sunuyorlar. AKP ne zaman “emekçiye müjde” diyorsa, anlayın ki emekçinin kazanılmış bir hakkı daha budanıyordur.

Emekçiye müjde diye sundukları, kıdem tazminatının kaldırılarak, fona devredilmesidir. Bunu uzun zamandır dillendiriyorlardı. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali BABACAN, daha önce yaptığı bir açıklamada kıdem tazminatının bireysel emeklilik fonlarına devredilmesine sıcak baktıklarını söylemişti*.  Babacan’dan farklı olarak Davutoğlu emeklilik kısmını ifade etmeyip, kıdem tazminatını bireysel hesaba dayanan fonlara devredeceklerini söylüyor. Bunun gerekçesi olarak da çalışanların yüzde doksanının kıdem tazminatı alamamasını gösteriyor. Çalışanlar kıdem tazminatı alamıyorsa, bunun baş sorumlusu kendileri. Kayıt dışı, güvencesiz ve esnek çalışma modelini bu ülkede en iyi uygulayan kendi iktidarları değilmiş gibi, yapmaya devam ediyorlar.

Getirecekleri fon sistemiyle 30 günlük olan işçinin kıdem tazminatı hakkını da 15 günle sınırlayacaklar. Tasarruf fonlarında da devlet garantisi olmayacak. Fon batarsa, çalışan üzerine bir bardak soğuksu içecek. Kaldı ki normalinde işçinin kıdem tazminatını ödemeyen işveren, fona neden para yatırsın. Fona para yatırmasını sağlayacak ve garantiye alacak yasal bir düzenleme yok.

AKP kıdem tazminatını da kaldırarak, emekçileri kölelik düzenine yeniden döndürmeye kafasına koymuş durumda. Zaten yeni torba yasada yer alan özel istihdam bürolarının kurulması ve işçi kiralama yetkisi verilmesi gibi maddeler kadrolu çalışmayı ortadan kaldırıyor. Onun yerine geçici yani esnek ve güvencesiz çalışma düzeni geliyor. Zaten böyle bir düzende işlemesi mümkün olmayan kıdem tazminatını, haliyle toptan kaldırmaya uğraşıyorlar.

Gelinen bu noktada, sendikalara büyük görev düşmekte. Televizyon ekranlarında “kıdem tazminatı kırmızıçizgimiz” diyenler sözlerinin arkasında durmalı. Hak-İş daha şimdiden, “yasayı olumlu bulduklarını” beyan etti. DİSK Metal-İş kolundaki greviyle nasıl tepki vereceğini zaten gösteriyor, geriye Türk-İş kalıyor. SEKA ve TEKEL gibi direnişlerde gösterdiği olumsuz tavır, elbette büyük soru işaretleri. Ama kıdem tazminatının kalkması, özel istihdam büroları gibi uygulamalar sendikalarda örgütlenmelere de büyük darbe vuracaktır. Artık Türk-İş için de yolun sonu yaklaşıyor. Ne yapıp yapmalı, sendikalar birleşik bir mücadele hattı örerek, emekçilere dönük bu büyük saldırıyı durdurmalılar.

*Fon sitemiyle ilgili detaylı bilgi için http://sabrikirdar.blogspot.com.tr/2014/03/kdem-tazminat-gelecegimizdir.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder