AKP kurulurken
en büyük vaadi 3Y ile mücadeleydi. Neydi bu 3Y; Yasaklar, Yoksulluk ve
Yolsuzlukla mücadele. Bırakın bunlarla
mücadeleyi, 18 yıllık AKP iktidarında hepsinde dünyanın lider ülkesi olduk.
Yoksulluk arttı, yasaklar desen artık neredeyse nefes almaya bile yasak
gelecek, yolsuzluk, rüşvet artık bakanların valililerin katıldığı toplantıların
sıradan gündemi olmuş.
Son örneği
Serik’te yaşananlar. Antalya’da ve ilçelerinde yapılacak turizm yatırımları için
bir toplantı yapılıyor. Toplantıya Dış İşleri Bakanı Mevlüt ÇAVUŞOĞLU, Kültür
ve Turizm Bakanı Nuri ERSOY, Antalya Valisi Münir KARALOĞLU, AKP ve MHP’nin
Antalya Milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları katılıyor.
Rüşvet
meselesine devam edeceğiz ancak önce başka bir konuya değinmeden olmaz. Antalya
gibi önemli bir kentin geleceğine yönelik bir toplantıya, başta Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere, Cumhuriyet Halk Partili ve İYİ Partili
belediye başkanları davet edilmiyor. Antalyalıların yarısının iradesi devlet eliyle
yok sayılıyor. Antalya’nın geleceğini ilgilendiren konular, Antalyalılardan
kaçırılmaya çalışılıyor. Ama kendi ördükleri ipler kendi ayaklarına dolanıyor.
Gelelim rüşvet
meselesine; toplantının bir yerinde
gündem günübirlik alanlar meselesine gelince, Kültür ve Turizm Bakanı AKP’li Serik
Belediyesini günübirlik alanların işletmecilerinden 500 bin lira rüşvet almakla
suçluyor. Mevcut Belediye Başkanı 13 aylık görev süresinde böyle bir şey
olmadığını, bunun bir önceki AKP’li Belediye başkanı döneminde yaşandığını
söylüyor, Kültür ve Turizm Bakanı da onu onaylıyor. AKP’li Serik Belediye
Başkanı bakanı rüşveti bilip susmakla suçluyor ve toplantıyı terk ediyor.
Bütün bunlar
nerede yaşanıyor; iki bakan, bir vali ve AKP ile MHP’li milletvekillerinin gözü
önünde. Bu yaşananlardan sonra ne olmasını beklersiniz, normal bir ülkede hemen
rüşvet iddialarıyla ilgili soruşturma açılıp, hemen müfettiş
görevlendirilmesini. Ama normal bir ülke olmaktan çıkalı çok oldu. Çünkü yolsuzluk
AKP’nin normali oldu.
Serik Belediye
Başkanı toplantıyı terk etmekle kalmıyor,r sosyal medyadan* da durumu ifşa edip,
İçişleri Bakanını göreve davet ediyor. Muhalefete laf sokmak için her gün medya
önüne çıkan, sosyal medyadan açıklama yapan İçişleri Bakanından ses seda yok. Sadece
ondan mı? Toplantıya katılan Dış İşleri Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı,
Antalya Valisi, AKP ve MHP’li milletvekilleri ile belediye başkanları sus pus.
Covid – 19 sürecinde
halka yardım yapan CHP’li belediyelerin hesaplarını anında bloke eden, Adana
Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı sahra hastanesinin kapısına anında kilit
vuran AKP, rüşvet iddiaları konusunda üç maymunu oynuyor. Bu suskunluk hali “Omerta
Yasasını” hatırlatıyor. Omerta, mafyanın temel yasasıdır, bir şey görmedim, bir
şey duymadım. Bu yasaya uymazsanız,
sonuçları sizin için iyi olmaz. Çünkü yolsuzluk AKP’de tepeden en aşağıya kadar
sirayet etmiş durumda ve zincir bir yerden kırılırsa kimse için iyi olmaz. Bunu
delmeye çalışan, 17-25 Aralık sürecinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR
ve son istifa açıklamasıyla İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU oldu. İlkinin başına
gelenler malum, sonuncusuna ne olacağı ise şimdilik meçhul.
Covid-19
sürecinde iktidar bir maskeyi bile dağıtamazken, salgın bahanesiyle rant
çarkını sürdürmeye devam ediyor. İnsanlar salgınla boğuşurken, iktidar İstanbul’da
Kanal İstanbul ihalesi yapıyor, Antalya’da Serik’in plajlarını halka kapatmaya
çalışıyor, Olimpos Antik Kenti’ni yapılaşmaya açıyor, Burdur’da Salda Gölü’ne dozerlerle
dalıyor, Ordu’da Yason Burnu’nda doğa katliamı yapıyor. Korona virüs de AKP
için Allah’ın bir lütfuna dönüşmüş durumda.
Ama artık
mızrak çuvala sığmıyor, bakalım rüşvete sessiz kalmaya daha ne kadar devam
edecekler. Ya da hangi dış güçlere
yıkacaklar.
·
Serik Belediye Başkanı Enver APUYKAN’ın sosyal
medyadan yaptığı açıklama https://twitter.com/enveraputkan/status/1257759614193545216