1 Nisan 2021 Perşembe

GÜVENLİK SORUŞTURMASI – MECLİSİN İŞLEVSİZLİĞİ VE SOKAĞIN GÜCÜ

AKP iktidarının “benden olmayan kamu çalışanı olmasın” diyerek kullandığı ve Anayasa Mahkemesi tarafından durdurulan “Güvenlik Soruşturması” uygulaması, AKP tarafından yeniden yasallaştırılmak isteniyordu. Bu nedenle 31 Mart 2021 günü TBMM’ye yeni bir yasa teklifi sundular ve sunulan teklif muhalefetin oylarıyla reddedildi. TBMM iç tüzüğü gereği, reddedilen bir teklif bir yıl içinde tekrar meclise sunulamıyordu. Ancak AKP en iyi bildiği işi yaparak, yani yasa ve kanun tanımaz tutumunu sürdürerek, TBMM Başkanının da devreye girmesiyle yasayı yeniden meclise sundu. Ve yasa 01 Nisan 2021 günü kabul edildi. Haliyle muhalefet duruma tepki gösterdi. Yasayı yeniden Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını ifade ettiler.

İşte muhalefetin büyük açmazı da burada başlıyor. Muhalefet, AKP’ye karşı bütün mücadele yöntemini “mecliste konuşmaya, bakanlara soru sormaya, mahkeme kapılarına gitmeye ve seçimde hesap sormaya yani seçimi beklemeye” sınırlamış durumdadır. Sokağa çıkıp tepki göstermeyi, AKP’nin işine yarar diye öcüleştirmektedir.

AKP kayyum rektör atıyor muhalefet mahkemeye gidiyor; İstanbul Sözleşmesi bir gecede feshediliyor muhalefet mahkemeye gidiyor; AKP mecliste darbe yapıyor muhalefet yine mahkemeye gidiyor.

Muhalefet, sanki normal bir demokrasi varmış, TBMM’nin bir işlevi varmış, anayasa ya da hukuk varmış gibi hareket ediyor. Oysa bunların hiçbiri yok ve bunların olmadığı yerde mücadele sadece mecliste ve mahkeme kapılarında sürdürülemez. Sokağın gücünü arkanıza almadan bu gidişi durduramazsınız. Haklı olmanız yetmez, güçlü de olmanız gerekiyor. Bu güçte mecliste ya da mahkeme kapılarında değil sokaktan geçiyor.

Siz yasa geçmesin diye mecliste mücadele ederken, on binlerde sokakta olursa o zaman güçlü olursunuz. TBMM’de 1 Mart 2003 Irak tezkeresini durduran güç, Ankara sokaklarını dolduran yüzbinlerin gücüydü. Bu gücü “aman tadımız kaçmasın”, “aman AKP’nin işine yarar” diye öcüleştirirseniz, AKP’nin istediği min
derde güreşmeye devam edersiniz ve AKP’de minderde sizi yerden yere vurmaya devam eder.

AKP’nin yarattığı bu zorbalığı, bu karanlığı ancak halkın örgütlü gücüyle yenebiliriz.