3 Eylül 2011 Cumartesi

Memleketimin kadınına şiddet yetmedi sıra turistler de



Hemen hemen her gün televizyonlarda kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve cinayet haberlerini izliyoruz. Adeta bu olaylar bir katliama dönüştü. Sistematik bir kadın kırımı yaşanıyor. Trafik kazarlıyla yarışır hale geldi. Olayın daha da vahimi neredeyse kanıksanır hale gelmesi. Olayları sıradan bir üçüncü sayfa haberi gibi izliyoruz. Ne bir tepki ne bir çaba göremiyorum bu olayların engellenmesiyle ilgili. Elbette uğraşanlar vardır ama onlarında maalesef sesi duyulmuyor sanırım. Gün geçmiyor ki yeni bir kadına yönelik şiddet haberi duymayalım.

Son haber maalesef Antalya’dan. Raftinge giden bir Rus turist eşinin gözleri önünde tacize uğruyor, olayı gören eşi duruma müdahale edince toplu bir dayağa maruz kalıyor. Büyük bir gözü dönmüşlükle adeta çift linçe girişiliyor. Hem de muhafazakar toplumumuzun en kutsal saydığı ramazan bayramında yaşanıyor bu olay. Memleketimizdeki vandalları artık memleketimin kadınlarına uyguladıkları vahşet kesmiyor herhalde ki ülkemizde misafir olan turistler de hedeflerine aldılar. Bu olaydan bir hafta önce de ülkemizin başka bir turistlik beldesinde İrlandalı iki kadın hunharca öldürülmüştü.

Elbette bu cinayetler bir milliyet meselesi değil, ülkemizde kadına bakış açısının bir sonucu. Tacize uğrayan Rus turistte katledilen İrlandalılar da bu bakışın kurbanı. Sanmayın ki kadına yönelik şiddet sadece ülkemizin sorunu medeniyetin beşiği denen Avrupa’da da her yere demokrasi ihraç eden ABD’de yoğun olarak kadınlar şiddete maruz kalıyor. Bakın İHD’nin internet sitesinden kısa bir alıntı

Bugün dünya üzerinde yaşayan kadınların yarısı eşlerinden şiddet görüyor.
-Çin'de, yılda 1 milyon kız çocuğu doğar doğmaz öldürülüyor. Dünyada bu yolla kaybedilen kadın sayısı 40-50 milyonu buluyor.
-Uluslararası Göç Örgütü, her yıl 2 milyon kadının sınır ötesi kadın ticaretinde kullanıldığından bahsediyor.
-ABD'de, her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor.
-İngiltere'de, her 7 kadından biri birlikte olduğu erkek tarafından tecavüze uğruyor.
-Fransa'da, her ay 6 kadın aile içi şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor. *

Gördüğünüz gibi sorun uluslar ötesi bir durumda. Yaşanan her savaşta, her felakette, iş yerinde köyünde evinde yer ve zaman fark etmeksizin kadınlar şiddete maruz kalıyor. Şiddet dışında toplum içinde kadın erkek egemen yapıdan kaynaklı eşitsizlikle de karşı karşıya. Bakın milletvekili sayısına bakın iş yerlerinde ki yönetici sayısına nasıl bir cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını göreceksiniz.
Tüm bu ayrımcılığın tek nedeni var cinsiyetçi bakış açısı. Sınıflı toplum ortaya çıkışından itibaren anaerkil yapıda ki önemini yitiren kadın o günden beri her dönem şiddetin öznesi oldu. Bugün bu şiddete kolektif bir şekilde dur diyemezsek sanırım daha çok kadın hayatını kaybedecek. Burada devletten bir şey beklemekten çok asıl görev biz sosyalistlere düşüyor. Maalesef kadın sorununa gereken önemi vermiyoruz genelde diğer sorunların gölgesinde bırakıyoruz. Sesimizi daha fazla çıkarmak için daha kaç kadının ölmesini bekleyeceğiz.
*http://www.ihd.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=580:kadina-yel-ddete-hayir&catid=30:ortak-baslamalar&Itemid=80

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder