9 Eylül 2011 Cuma

Provokatörlüğün Tam Zamanı



Ulaşımda yaşanan ve bir türlü çözülemeyen kaos tüm Antalyalıları canından bezdirdi. Her gün yeni yamalar yapılarak sorun giderilmeye çalışılıyor. Ama elbise baştan yanlış dikildiği içinde bir türlü dikiş tutmuyor. Hergün lokal eylemliliklerle halk tepkisini dile getirmeye çalışıyor. Zaman zaman da etkili oluyor,bazı güzergahlar değiştirildi. Halk kadar ulaşım esnafını da mağdur ettiği iddia ediliyor. Bu nedenle onlarda tepkilerini dile getiriyor. En son kontak kapatacaklarını söylemişlerdi.

Bu taleplerine sert bir tepki geldi. Tepki belediyeden değil kendilerinin meslek odasından. Normalde onların haklarını savunması gereken oda başkanı bir hak arama yöntemi olan kontak kapama eylemini bir anda provokatörlük ilan ediverdi. Antalya Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Mustafa Gönenç, kontak kapatmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını belirterek, “Provokatörlüğün yeri ve zamanı değildir. Vatandaşı mağdur etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur” dedi.* Ayrıca olası provokasyonları önlemek içinde üyelerini mesajla uyarmayı da ihmal etmemiş. Bu arada Antalya Minibüsçüler Esnaf Odası, kontak kapatma eylemi iddiaları üzerine üyelerine cep telefonu aracılığıyla bir mesaj gönderdi. Mesajda şu ifadelere yer verildi: “Belediye ile görüşmeler sonucunda iyi ve tatminkar netice alınmıştır. Odanın kontak kapatmak konusunda bir kararı yoktur. Bu provokatörler odamızı temsil etmemektedir. Okul haftası verilerine göre tekrar değerlendirme yapılacaktır.**”

Vatandaş zaten mağdur durumda ama bu mağduriyetin sorumlusu kontak kapatmak isteyenler değil ulaşımı içinden çıkılmaz bir hale sokanlardır. Hem neden hak aramak provokatörlük olsun. Acaba dolmuş sahipleri zam zam diye ortalığı inletirken bay başkan zaten halk zamlardan inim inim inliyor zam zam deyipde provokatörlük yapmayın dediğini duymadık. Ayrıca çok merak ediyorum belediyeyle yapılan görüşmeler sonucu nasıl tatminkar neticeler aldınız? Açıklayın da hem üyeleriniz hem de Antalya kamuoyu bunları öğrensin. Bir meslek odasının başkanının asıl görevi üyelerine sahip çıkmak,onların her türlü sorununa çözüm bulmak olmalı , onları provokatör ilan etmek değil.

Aslında oda başkanı bu tavrında yalnız değil. Ülkede ne zaman birileri hakkını aramak istese ülkeyi yönetenler hemen herkesi provokatör ilan ediyorlar. Bakın Gerze’de yaşananlara termik santrale karşı doğasını yaşam alanını canı pahasına savunan halk bir anda provokatör ilan edilerek jandarmasıyla polisiyle devletin saldırısına uğruyor adete bir köy işgal edilir gibi kuşatılarak halk üzerinde terör estiriliyor. Bu ülkenin başbakanı Hopa’da suyuna sahip çıkan derelerimizi sattırmayız diyenleri bir anda eşkıya ilan etmemiş miydi. Ülkede öyle bir atmosfer yaratılıyor ki hak arayan işçi,köylü,esnaf,öğrenci hepsi provokatör. Ülkeyi yönetenler adeta dikensiz gül bahçesi istiyorlar. İstiyorlar ki bu ülkenin sularının ticarileştirilmesini görmeyelim,istiyorlar ki komşumuz kardeş halklara karşı kullanılmak için kurulan füze sistemlerini görmeyelim. Ama biz tüm bu haksızlıkları görüyoruz görmeye de devam edeceğiz. Gördüğümüz tüm bu haksızlıklara,yağmaya,talana,savaş kışkırtıcılığa sessiz kalmayacağız. O nedenle bugün yaşadıkları mağduriyetten dolayı ses çıkaran Antalyalılar başta olmak üzere tüm ülkede haksızlığa uğrayanlar için şimdi provokatörlüğün tam zamanı.
*http://www.bizimantalya.com/root.vol?title=gonenc-sert-ciktiprovokatorlugun-yeri-ve-zamani-degil&exec=page&nid=195648
**http://www.bizimantalya.com/root.vol?title=gonenc-sert-ciktiprovokatorlugun-yeri-ve-zamani-degil&exec=page&nid=195648

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder