19 Ağustos 2011 Cuma

Fabrika Yetmez Holding de Kurun



Antalyagüncel.com* internet sitesinin haberine göre Akdeniz Üniversitesi kampüs içinde fabrika kuracakmış. Bir ay içinde temeli atılması beklenen fabrikada “nanofob” üretilmesi planlanıyormuş. Nanofob tüm ahşap,cam,kağıt ve karton yüzeylerde kullanılan bir kaplama. Anti bakteriyel , su ısıtıcı ve koku giderici özellikleri olan bir madde.

Birkaç gün önce insanlık için en faydalı bilimsel çalışmalardan olan organ nakli haberleriyle gündeme gelen Akdeniz Üniversitenin bu faaliyetine tam tezat ticari bir faaliyetle gündeme gelmesi ne acı. Ama bu Akdeniz Üniversitesinin ilk ticari faaliyeti sayılmaz. Akdeniz Üniversitesi uzun zamandır kendisini ticarileştirmekte ve sermayenin hizmetine açmakta. Olbia çarşısıyla başlayan bu süreç fitness salonlarıyla devam etmiş daha sonra yine kampüste açılan yakut adlı çarşıyla perçinlenmiştir. Ayrıca üniversitenin bir çok kısmında öğrenciler yarı zamanlı olarak çalıştırılıyor. Bu yüzden fabrika haberi şaşırtıcı olmadı. Muhtemelen kurulacak fabrikada çalışacak kişiler ucuz iş gücü olsun diye üniversite öğrencilerinden seçilecektir. Böylece öğrenciler daha eğitim aşamasında emek sömürüsüyle tanışacaktır. Muhtemelen buda eğitimleri için uygulama alanı olarak bize yutturulmaya çalışılacaktır.

Aslında bu olay Akdeniz Üniversitesine has bir olay değil. Uzun yılardır devam eden bir sürecin eseri. Üniversitelerimiz artık insanlık için bilim üreten kurumlar olmaktan çıkarılarak sermayeye eleman yetiştiren sermaye için AR-GE çalışmaları yapan kurumlar haline dönüştürülmek isteniyor. İşte fabrikalar, tekno kentler hepsi bu planın parçası. Ayrıca bir çok sermaye grubunun üniversite kurması da bilime olan aşklarından değil, kendi işletmeleri için eleman yetiştirmek onları insanlık ve toplum yararına başka bir faaliyetle uğraşmasını engellemektir.

YÖK başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın ülkemizde ki üniversiteler ABD’deki gibi paralı olsun söylemi öyle rastgele söylenmiş bir söz değildir. Uzun vadede istenilenin ne olduğunun açık beyanıdır. Bu, bugün başlayan bir süreç değildir elbette. 12 eylül darbesiyle birlikte üniversitelerin özerkliği kaldırılmış, YÖK’le birlikte üniversiteler zapturapt altına alınmıştır. Özal’lı yıllarla birlikte başlayan neo liberal taaruz bugün iyice artmıştır. Dün her türlü demokratik talebi bastırmakta kullan YÖK bugün üniversitelerin paralı hale dönüştürülmesinin bir aracı olarak görev yapmaktadır. Yakın zamanda yapılacağı iddia edilen yeni bir reformla üniversitelerin başına küçük küçük YÖK’ler gelecek. Oysa dünyanın hiçbir yerinde böyle anti demokratik bir kurum yoktur. İktidarın ilk yıllarında YÖK’te reform diyen AKP, YÖK’ü eline geçirince bırakın reformu onu da kendi piyasacı düzenine göre yeniden dizayn etti. Tüm bunlarla yapılmak istenen parası olanın okuya bileceği parası olmayanınsa üniversiteyi sadece hayal edebileceği bir düzenin kurulmak istenmesidir.
Aslında bu sadece üniversitelerle sınırlı değil elbette eğitimin her aşamasının paralı hale getirilmesi düşünülüyor. Öyle ki bu ülkenin milli eğitim bakanı emri altındaki okulları yerden yere vururken dershaneleri yüceltmekten utanmamıştır. Paran kadar oku, paran kadar sağlık hizmeti al, paran varsa yaşa, paran yoksa sürün. AKP iktidarının temel zihniyeti budur. Bu zihniyetin rektörü olan İsrafil Kurtcephe’de Akdeniz Üniversitesini bu mantıkla yönetmektedir. Oysa üniversite öğrencilerin başta barınma olmak üzere harç parası vb acil sorunları var.

Yeni eğitim dönemiyle birlikte binlerce öğrenci Akdeniz Üniversitesinde eğitime başlayacak. Hepimiz biliyoruz ki üniversitenin bu kadar öğrenciye yetecek kapasitede yurdu bulunmuyor. Fabrika yapmaya harcanacak para öğrencilerin bu acil sorununa harcanamaz mı? Ama ne gereği var, öğrencileri cemaatin kucağına itmek varken böyle basit sorunlarla zaman kaybedemezler. Onlar 
AKP’nin neo liberal anlayışına göre bir üniversite dizayn etmeye çalışıyorlar. Bu nedenle onlardan fabrikadan vazgeçmelerini beklemek saflık olur.

Bugün kamusal lafı adeta öcü gibi gösteriliyor. Oysa eğitimin her aşamasında kamu yararına herkes için ücretsiz olması demokratik ve bilimsel bir öz taşıması gerekiyor. Ayrıca herkesin kendi ana dilinde eğitim almalı bunun önündeki yasal engellerde kaldırılmalı.
*http://www.antalyaguncel.com/haber-34735-Akdeniz_Universitesi_Fabrika_Kuruyor_Nanofob_uretilmesi_planlaniliyor_

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder