22 Ağustos 2011 Pazartesi

Bir şeyler yapmak için illa bir 17 Ağustos daha mı yaşamalıyız?



17 ağustos depreminin üzerinden 12 yıl geçti. 12yıl önce merkez üstü İzmit’in Gölcük ilçesi olan 7,5 büyüklüğünde ki  deprem başta İstanbul,Sakarya,Düzce ve Bolu’da hissedildi.  Deprem sonucu resmi raporlara göre 17480 kişi yaşamını yitirdi,23781 kişi yaralandı,505 kişi sakat kaldı, on binlerce bina ve iş yeri hasar gördü. Gayri resmi verilere göre 50000 kişinin yaşamını yitirdiği yaralı sayısının yüz binleri aştığı binlerce kişinin göçük altından çıkarılamadığı iddia edildi.  Bu deprem, depremi yaşayan insanlar üzerinde derin yaralar açtı. Deprem sonrası hep bildik söylemler duyduk yaralar sarılacak,depremle ilgili yeniden planlama yapılacak vb.  Ama yaşanan her felaket sonrası olduğu gibi verilen sözler tutulmadı hatta bazı yolsuzluklar ayyuka çıktı. İnsanlar barınma sorunuyla yüzyüze kaldı bir çoğu için halen kalıcı konut yapılmadı. Geçici konutlarda yaşayanlar valilik emirleri ve polis zoruyla geçici konutlardan çıkarıldı. Depremden zarar gören metropol İstanbul için halen beklenen büyük bir deprem tehlikesi mevcut. Yinede yeterli önlem alan yok yerel yönetimler hükümet vurdum duymaz.   

Olası depremde adeta bir felaket yaşanacağı söyleniyor. Yapıların bir çoğunun güçlendirilmesi gerekiyor. Ülkenin sanayi tesislerinin büyük bölümünün İzmit,İstanbul hattı boyunca uzandığını düşününce bu tesislerden doğacak tehlikenin felaketi ikiye katlayacağı da başka bir ayrıntı. Buna rağmen buna karşı alınmış bir önlemde yok. Tabi deprem tehlikesi sadece İstanbul’la sınırlı değil ülkemizin birçok bölgesi yüksek deprem riski altında.

Bu riskli bölgelerden biride Antalya.  Son zamanlar da Antalya ve çevresinde sık sık ufak depremlerin yaşandığı hepimizin malumu. Peki Antalya olası bir deprem riskine hazırlıklı mı? Yada Antalya’nın risk durumu ne. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 2005* yılında yaptığı bir araştırmaya göre Antalya’nın yüz ölçümünün yüzde yetmişi  birinci ve iknci dereceden deprem riski altında. Yine inşaat mühendisleri odası Antalya şubesinin 231 binada yaptığı çalışma sonucu konutların yüzde elli beşi kamu binalarının yüzde yetmiş beşinde betonlar yetersiz. Rakamlar olayın vahametini ortaya koyuyor. Olası bir depremde kamu binalarının yarısından fazlası çöke bilir. Deprem olmadan çökmeye başlayanları hepimiz biliyoruz. Eski devlet hastanesi,il özel idare binası halen birer ibret vesikası gibi kent merkezinde duruyor. Sivil binaların durumu da iç açıcı değil yani deprem olması durumunda sivil binaların yarısının yıkılma riski var. Hele yazın nüfusu iki katına çıkan Antalya yazın yaşanacak bir deprem de can kaybı daha fazla olacaktır. Yine deniz kıyısına yakın tüm bölgelerin yerleşime açılmış olması deprem de ki kayıp riskini artırabilir. Çünkü buraların zeminin çok sağlam olmadığını sağır sultan duydu. Ama buralara iskan izini verenler duymadı.

Peki bunca riske karşın Antalya depreme hazır mı? Hiç sanmıyorum,yapılarda ne bir güçlendirme çalışması yapılıyor nede başka bir şey. Bırakın güçlendirmeyi  yıkılma riski yüzünden boşaltılan devlet hastanesi ve il özel idare binası bile yıkılamadı. Daha da vahimi Elazığ depremi sonrası Antalya Kızılay şubesinden geliyor “lojistik depomuz yok”** anlayacağınız depremde en çok ihtiyaç duyulacak kurum Kızılay depreme hazır değil. Peki yerel yönetimler ne durumda onlarda da henüz bir çalışma yok. Onlara göre parka ve havuz yapınca hizmet etmiş oluyorlar. Büyük şehir zaten dolmuş ve otobüs patronlarının dertleriyle ilgileniyor.  

İlla bir şey yapılması için  bu ülkenin bu kentin bir 17 ağustos depremi mi yaşaması gerekiyor. Bunca riske rağmen neden deprem riskinin en yüksek olduğu bilgelere kimyasal atık tesisleri,nükleer santraller,Petro kimya tesisleri yapmakta ısrar ediliyor. Antalya’nın yerel yönetimi  ve diğer yetkililer deprem riski için bir şey yapacaklar.
17 ağustos depremi bu ülkenin yaşadığı en büyük felaketlerden biriydi. Bunu unutmadık ve unutturmayacağız,ama sadece 17 ağustos da hatırlamak yetmez bu hayati önemdeki konuyu her zaman canlı tutmalı adım atılana kadar ve gerekli önlemler alınana kadar takipçisi olmalıyız.
*http://www.ajansbir.com/haber-8423---Antalya_nin_deprem_risk_analizi_.html
**http://www.antalyatv.com/featured/antalyada-deprem-olsa-kizilay-12-saat-hizmet-veremez/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder