24 Haziran 2013 Pazartesi

Antalya’dan Forum Notları


Antalya’daki Gezi Parkı direnişi, forumlarla devam ediyor. Şuana kadar iki noktada forumlar yapılıyor.


Biri Konyaaltı’nda gerçekleştiriliyor. Kendilerine “Konyaaltı Çapulcuları” ismini veren grup, her akşam 1e1 market önünde toplanarak, sloganlarla Tivak’ın karşısındaki parka kadar yürüyor. Parkta yapılan forumda direnişe dair değerlendirme yaparak, öneriler sunuyorlar. Konyaaltı’nda yapılan forumu izleme şansım olmadı ama forumda yapılan önerileri ve değerlendirmelerle ilgili notları sitemizden (www.antalyasolu.org)  takip edebilirsiniz.

İkinci forum noktasıysa, Güllük’teki Yavuz Özcan Parkı içinde yer alan amfi tiyatro. Forum, Antalya Dayanışması tarafından düzenleniyor. Antalya Dayanışması önceden kurulmuş ve bu forumları örgütleyen bir platform değil. Bu isim forumda katılımcılar tarafından belirlendi. Antalya Dayanışması kendini şu şekilde tanımlıyor:

“Onlar hiçbir şeyden çekinmediklerine göre, ben de her şeyi göze alıyorum. Gerçeği söyleyeceğim. Konuşmak ödevimdir, suç ortağı olmak istemiyorum. Yoksa gecelerim, uzakta işlemediği bir suçtan ötürü işkencelerin en korkuncunu çeken suçsuz bir insanın görüntüsünden kurtulamaz. Namuslu bir insan olarak tüm gücümle ayaklanıp bu gerçeği size haykıracağım sayın başkan”

EMİLE ZOLA “İTHAM EDİYORUM”

Antalya Dayanışması, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan, önce tüm yurda sonrada diğer ülkelere yayılan uyanış ve direnişin Antalya’daki destekçisidir. Antalya’da yaşanan direniş ve uyanışı tek bir çatı altında toplamak üzere yola çıkmış direnişçileriz. Sosyal medyada, parklarda, meydanlarda dağınık konumda olan halk hareketinin tüm haber ve forum çalışmalarını tek çatı altında toplamak, desteklemek ve duyurmak birincil amacımızdır.

Antalya’da Türk, Kürt, Laz, Çerkez vb. gibi dil, din, ırk ayrımcılığı yapmaksızın, transseksüel, travesti gay, erkek, kadın, başörtülü, başörtüsüz, sex işçisi, baskı, şiddet ve tecavüze uğrayan kadınlar, tüm ötekileştirilmiş insanlarla emperyalizme ve faşizme karşı omuz omuza direnen direnişçiler olarak halkımızla yan yanayız.

Bu süreçte farklı ideolojik kaygıları, yöntemleri, inançları nedeniyle hala bir araya gelememiş tüm sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve temsilcileriyle birlikte direnişe ve halk uyanışına katkı koyup destek olmaları yönünde çağrı yapıyoruz.”

Forum her akşam saat 21:00’de başlıyor. İstanbul’da Taksim Dayanışması’nın başlattığı forumları örnek alıyor,onların belirlediği forum kurallarına aynen uyuyor. Nedir o kurallar, saat 21:00’de başlar, gece 12’den sonra gürültüye mahal verilemez, herkesin 3 dakika konuşma süresi var, alkış, tezahürat ve slogan yok. Bunların yerine, gürültüye mahal vermeden tepki vermek için, geliştirilen hareketler var. Bu hareketleri yandaki resimde görebilirsiniz.

Antalya Dayanışması’nın forumları, 3. gününü geride bıraktı. İlk foruma katılamadım ama son iki forumu izleme fırsatım oldu. İlk gün ki katılım 20 kişilik bir katılımla başlamış ama son iki gün ki sayı 100 civarındaydı. Genelde katılımcıların büyük bir kısmını gençler oluşturuyor. Özellikle Antalya’daki sol yapıların gençlerinin ilgisi büyük. Ama kimse kendi örgütünün propagandasını yapmıyor kimseye hazır bir reçete sunmuyorlar. İlgiyle konuşmacıları dinliyor, onlarla birlikte öğreniyor, onlarla birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyor. Herkes kendi durduğu yerden, bulunduğu alandan sorunlarını, dertlerini paylaşıyor ortak çözüm yolları ve mücadele yolları aranıyor.

Konuşmacıların büyük bir kısmı, bu eylemler öncesi herhangi bir örgütlü yapı içinde olmadıklarını belirtiyor. Bazen örgütsüzlük vurgusu yapılsa da aslında bu direnişi örgütlü bir hale getirme çabası var. İkinci gün ki forumda ısrarla örgütsüzlük vurgusu yapılırken, 3. gün “Antalya Dayanışması” ismi artık bizim örgütümüz diyenlerin olması güzel bir gelişme. Forumda demokratik bir işleyiş var. Forumun şimdilik en büyük sıkıntısı, direnişi nasıl ilerleteceğimize dair ön açıcı fazla öneri olmaması. Genelde direnişe dair görüş ve öneriler anlatılıyor.

Yine de alınan birkaç karar var. Bunlardan biri, Antalya’da bir direniş müzesi açılması. Müzenin Cumhuriyet Meydanı’na ve hafta sonuna kadar açılması planlanıyor. Yine direnişte hayatlarını kaybeden direnişçiler anısına, Cumhuriyet Meydanı’na Elmalı’dan getirilecek sedir ağaçları dikilecek. 

Forumda alınan kararlar bir rapor haline getiriliyor ve her akşam forum sonrası, forum için oluşturulan, iletişim kanallarından yayınlanıyor.  Bu raporları,www.antalyadayanismasi.com, www.facebook.com/antalyadayanismasi adreslerinden takip edebilirsiniz.

Forumların Antalya’nın her yerine yayılması, foruma katılanların ortak arzusu. Bunun için birçok öneri geliyor. Birkaç gün içerisinde, Antalya’nın başka alanlarında benzer forumlar yapılacak. Ama öncesinde, mevcut forumlara katılımı artırmak önemli.  Forumlara gelirken, muhakkak bir arkadaşımızı, eşimizi, dostumuzu, komşumuzu da getirelim ve onların da foruma katılmasını sağlayalım. 

Katıldığım iki forumda tek görünen olumsuzluk, forumun ikinci günü ulusalcı birkaç kişinin yaptığı kendi propagandalarıydı. En azından Antalya’daki ulusalcılar için şunu söyleyebiliriz ki bu direnişin ruhunu zerre kadar anlamamışlar. Halen direnişe, kendi renklerini verebileceklerini zannediyorlar. Bu direniş hareketinin, forumların ve direnişçilerin kendi yolunu yöntemini bulma çabasında olduğunu görmek istemiyorlar, eski statükonun lehine bir hamle olmayacağını görmüyorlar. Direnişin en büyük düşmanı ne devlet ne de onun polisinin uyguladığı şiddettir. Çünkü toplum artık korku duvarını yıktı. En büyük tehlike, ulusalcılar gibi, her şeyi ben bilirim hali ve bu bilme halini direnişçilere dayatma çabasıdır.

Gerçek olan şudur ki bu direnişin ve direnişçilerin ne önünde olabiliriz ne de arkasında kalabiliriz. Ancak onlarla yan yana oluruz, onlarla öğreniriz, onlarla birlikte mücadele edebiliriz. Ulusalcılar hiçbir şeyden anlamadıysalar, Taksim’de BDP bayrağı ve Türk bayrağı taşıyan iki gencin dayanışmasını yansıtan fotoğrafa baksınlar. Onlarca laftan çok şey anlatıyor o fotoğraf. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder