Kobane direnişi, 35. gününü de geride
bıraktı. Bir kent, bir aydan fazladır insanüstü bir çabayla, insanlığın son
zamanlarda gördüğü bir vahşet çetesine karşı direniyor. Burnumuzun dibinde
insanlık ve barbarlık arasında yaşanan bu direnişi, sırf Kürtler direniyor diye,
başta devlet ricali olmak üzere, görmek istemeyen ve hatta IŞİD kazansın diye
bekleyenler şimdilik hüsrana uğramış durumda. Ama IŞİD tamamen Kobane’den
uzaklaştırılabilmiş değil. Kobane için halen tehlike sürüyor.
Kobane’de direnen YPG’yi IŞİD’le bir
tutan ve bir türlü Kobane’ye koridor açmamakta direnen AKP iktidarı, “peşmergenin
Kobane’ye geçişine izin verdiklerini” bugün açıkladı. Hatta Mevlüt ÇAVUŞOĞLU “Kobane’nin
düşmesini asla istemiyoruz” bile dedi. Daha
dün “Cumhurbaşbakan” Recep Tayyip ERDOĞAN “ Son
günlerde bir şeyler dolaşmaya başladı. Nedir o? PYD’ ye silah desteği vermek ve
PYD’ ye verilecek silah desteğiyle IŞİD’e karşı bir cephe oluşturmak. Tamamda PYD şuanda bizim için PKK ile eştir. O
da bir terör örgütüdür. Bir terör örgütüne kalkıp da bize dost olan NATO’da
dost olduğumuz Amerika’nın böyle bir desteği, açıktan açığa bize söyleyerek, bizden
evet ifadesini, yaklaşımını beklemesi çok yanlış olur, böyle bir şeyi bizden beklemesi
mümkün değil, böyle bir şeye biz evet diyemeyiz” dedi. İşte bu açıklamanın mürekkebi daha kurumamışken
ABD’nin PYD’ ye silah yardımı yaptığı ve Türkiye’nin peşmergenin geçişine izin
verdiği açıklandı. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Türkiye’ye bilgi
verildiğini de ifade etti. Yani “NATO’nun Libya’da ne işi var” deyip, hemen
ardından Libya operasyonuna koşar adım gidilmesi gibi, Amerika’dan talimat
gelince hemen çark edildi.
Oysa düne kadar IŞİD’i PKK ile eşitleme
kurnazlığıyla IŞİD’in Kürtleri ezeceği hesabı yapılıp, “Kobane düştü düşecek”
diye sevinç içinde beyanatlar veriliyordu. “Kobane için koridor açılsın, Kobane
de yaşananlara sessiz kalınmasın” diye sokağa çıkan insanlarına hunharca
saldırıp, ülke iç savaşın eşiğine getirilmişti. Burnunun dibinde kendi halkının
çığlığını duymayanlar, okyanus ötesinden gelen talimatı anında duyabildiler. Güzel
bir ata sözü vardır; emir demiri keser.
ABD’den emir gelince, anında çark edildi.
Herkesin Suriye’de yaşananlara dair bir
planı varken, AKP iktidarı tamamen seyirci konumunda. Yaşanan gelişmelerle
bağları kopmuş, Esad düşmanlığını tamamen mezhepçi bir şekilde saplantıya dönüştürmüş
durumda. İçerde “barış yapıyorum” dediği
Kürtlerin, Suriye’de imha edilmesine ses çıkarmama ve göz yumma hamlesi şimdilik
Kürtlerin direnişiyle duvara tosladı.
Sadece AKP değil, ABD’de çok istemese de
kendi oyun planına çok uymayan, onun Suriye hayaliyle uyumlu olmayan PYD’ye
yardım etmeye mahkûm oldu. Emperyalist güçler her zaman oyun kurarlar, ama her
zaman oyunu kazanamazlar. Bugün ki yardıma bakıp, bir anda PYD ve Kürt
hareketini işbirlikçilikle yaftalamaya çalışanlar, acele etmesinler sonra utanabilirler.
AKP’nin yakın müttefiki Barzani’nin bugün
Rojava ve kantonları tanıması, Kobane’ye yardım göndermesi birazda “mecburiyetten”
diyebiliriz. IŞİD’in karşısında Irak’ta düştüğü durum, Suriye’de PYD’yi
görmezden gelmesine rağmen, PYD’nin IŞİD’e karşı gösterdiği direnç, PKK-PYD
çizgisi karşısında Barzani’nin Kürtlerin lideri görüntüsüne darbe vurdu. Şimdi Barzani
birazda düştüğü durumdan kendini kurtarma derdinde ama PYD, peşmerge desteğine
ihtiyaçları olmadığını açıklayarak, Barzani’nin hamlesini boşa düşürmüş
durumda.
Kobane, insanlık ve barbarlık arasında
bir kavganın sembolü durumunda. Bugün bize düşen görev gericiliğe, çeteciliğe
ve emperyalist barbarlığa karşı, direnen halkların yanında olmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder