31 Ekim 2013 Perşembe

Tutamayacağınız Sözler Vermeyin


CHP Muratpaşa Belediye Başkan aday adayı Ömer MELLİ ziyaret ettiği DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği’nde“aday olup seçilmesi halinde taşeron işçi çalıştırmayacağını” söylüyordu. Aynı saatlerde CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan taşeron işçilerin başlattığı eylem, birinci haftasını geride bıraktı. 


CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’da, genel başkan seçildiği günden beri iktidara geldiklerinde taşerona son vereceklerini söyleyip duruyor. Keşke bu duruma son vermek için iktidar olmayı beklemese. İşe yerelde iktidar oldukları belediyelerde başlasa ve taşeron işçilerin hakkına, hukukuna sahip çıksa. 
Sadece Antalya Büyükşehir Belediyesi değil, CHP’li başka birçok belediyede de taşeron sorunu sürüyor. Hem emekten yana olduğunu iddia edip hem de emekçilerin hakkını gasp etmek nasıl bir siyasi anlayıştır.  AKP’nin emekçilere dayattığı taşeronlaşma ve güvencesizleştirmeye karşı olduğunu söyleyip, o sistemden sonuna kadar yararlanmak sosyal demokrat olduğunu iddia edenlere yakışmıyor.  


Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan ve 85 gündür maaşları ödenmeyen işçiler, belediyenin Gürsu’da bulunan şantiyesinde bir haftadır işe geri dönebilmek için mücadele yürütüyor. Dönem dönem maaş almakta sıkıntı yaşayan işçiler, sürekli oyalanıp duruyordu. Şimdi de bir kısmının işine, alacakları ödenmeden son verildi. 
İşçilerin geri dönme taleplerine dönük bir adım da atılmış değil. CHP İl örgütünün bu sorunun çözümüne dair resmi bir açıklama yaptığını da henüz duymadık. İşçiler işe geri dönene kadar mücadelelerini sürdürmekte kararlı. Sosyal Demokrat olduğunu iddia eden bir belediyeye yakışan, bu işçileri işe geri almaktır. AKP zihniyetiyle sosyal belediyecilik yapılamaz. Her şeyi kar mantığıyla gören, belediyecilik anlayışından vazgeçilmeli. 
Şatafatlı törenlere milyonlar harcanırken, emekçilerin maaşlarını ödemeye sıra gelince para musluğu bir anda açılmamak üzere kapanıyor.  Belediyelerin bu konudaki klasik savunma metodu da hazır “biz taşeron şirkete parayı ödedik.” Nasıl oluyor da her zaman emekçilerin haklarını gasp edip, ücretlerini ödemeyen şirketlerle anlaşmayı başarıyorsunuz?


Emekçilerin talebi basit. Onlar işlerine geri dönmek ve ödenmeyen ücretlerinin bir an önce ödenmesini istiyor. Taşeron sistemi ülkemizde emekçilerin kalbine saplanmış bir hançerdir. İşsizliğin diz boyu olduğu ülkemizde, işsizlik baskısıyla emekçiler düşük ücretlerle, iş güvenliğinden yoksun, kuralsız ve esnek çalışma koşullarında çalıştırılmaktadır. Sendikalaşmanın neredeyse yok denecek noktaya geldiği ülkemizde, taşeron işçiler her türlü güvenceden yoksun hale gelmiştir. 


Taşeron işçileri vaatlerle oyalamayın, tutamayacağınız sözler vermeyin. Sermaye gruplarıyla içli dışlıysanız taşeronlaşmayı kaldırmanızda imkânsız. Öncelikle ülkede kimin temsilcisi olduğunuza karar verin. Emekçilerin, ezilenlerin, yoksulların, ötekilerin mi sesi olacaksınız, yoksa öyle görünmeye devam mı edecek siniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder