12 Ocak 2014 Pazar

Koruma Kurulu Neyi Koruyor?


Gazeteci Yusuf Yavuz’un 10 Ocak 2014 tarihli haberiyle* öğrendik ki Phaselis Antik Kenti’ne, 5 yıldızlı bir otel yapılacak. Oteli yapan Rixos otellerinin de sahibi olan, Fettan TAMİNCE. 

Son yıllarda isminden çok söz edilen ama hakkında çok şey bilinmeyen biri Fettan TAMİNCE.  Nasıl zengin olduğu pek bilinmiyor, Rusya’nın en büyük oligarklarıyla da ortaklıkları var. Son günlerin iki kavgalı ismi, Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve Fettullah GÜLEN’le de çok yakın. Belki de son zamanlarda Recep Tayyip ERDOĞAN ve GÜLEN’in tek ortak noktası, TAMİNCE sevgisi. Başbakan Antalya’ya her geldiğinde, TAMİNCE’nin otelinde konaklıyor. İşte bu Fettan TAMİNCE’ye “Mevlam verdikçe veriyor”. TAMİNCE tarihi Tersane-i Amire’den sonra, bir başka tarihi mekâna da otel yapmaya nail oluyor. Phaselis Antik Kentine 5 yıldızlı otel yapacak. Bunun için Koruma Kurulu da onay veriyor. Koruma Kurulu’nun kararında;  “Koruma Bölge Müdürlüğü uzmanlarınca yerinde yapılan incelemeler sonucu hazırlanan raporunda, proje alanının SİT alanı dışında kalan kısmında 2863 sayılı yasa kapsamında herhangi bir kültür varlığına rastlanmadığı belirtildiğinden, parselin SİT alanı bölümüne giren herhangi bir bölümüne müdahalede bulunulmaması koşuluyla, projenin uygulanmasında sakınca olmadığına karar verilmiştir.” diyor.

Koruma Kurulu kararında, Antalya Müze Müdürü dâhil pek çok uzman kişinin onayı var. Aynı Müze Müdürlüğü’nün internet sitesindeki Phaselis tanıtım sayfasına bir bakalım; “Phaselis** bazen Likya bazen Pamfilya bölgesi şehri olarak gösterilir. Gerçekte, her iki bölgenin sınırları arasında yer almaktadır. Şehirde sırasıyla, M.Ö. 5. yüzyılda Pers, 4. yüzyılda Karya Satrabı Mausolos ve nihayet komşu şehir Lmyra'nın Kralı Perikles'in egemenlikleri görülür. M.Ö. 333'te Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biridir. İskender'den sonra birçok kere el değiştiren Phaselis, M.Ö. 167'de Likya Birliği’ne üye olup, birlik sikkeleri basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından, M.Ö. 43'te Roma egemenliğine girer ki bu dönem şehirde yeniden yapılanma ve en az 300 yıl sürecek refahın başlangıcıdır. Şehir 129'da, İmparator Hadrian tarafından ziyaret edilir. Güney limandan başlayan, ana caddenin girişindeki tek kemerli anıtsal tak, bu ziyaretin anısına dikilmiştir. 5. ve 6. yüzyıllar Bizans egemenliğindeki yüzyıllardır ki Phaselis 451'de, Kadıköy Konsülü’ne katılan şehirler arasında yer alır. 7. yüzyılda Arap akınlarından sonra, 8. yüzyılda yeni bir refah dönemi başlar. Phaselis 1158'deki Selçuklu kuşatmasından sonra, gerek depremler ve gerekse limanının işlevselliğini kaybetmesinin ardından önemini kaybedip, 13. yüzyılın başlarından itibaren tamamen terk edilir. Günümüze, çokluk Roma ve Bizans dönemi kalıntıları ulaşmıştır. Bunlar şehrin ana aksını oluşturan ve Kuzey-Güney limanlarını birleştiren ana caddenin iki yanında sıralanır. Cadde, agora ile tiyatro arasında genişleyerek küçük bir meydan oluşturur. Meydanın güneydoğu köşesindeki basamaklar, tiyatro ve Akropolis’e ulaşımı sağlar. Tiyatro, küçük boyutlu tipik bir Helenistik dönem tiyatrosudur. Roma Dönemi’nde sahne binasının eklendiği, geç Bizans'ta ise sahne binası duvarının kısmen şehri koruyan yeni surların bir parçası olduğu kalıntılarından anlaşılır.

Tarihçiler şehrin baş tanrıçasının, savaşın ve bilgeliğin tanrıçası Athena olduğunu yazarlar. Henüz bulunmamış Athena tapınağı ve diğer önemli yapıların bugün ormanla kaplı Akropol tepesinde yer aldığı düşünülmektedir.” 

Anlayacağınız gibi kentin tamamı, henüz kazılabilmiş değil. Arkeolojik kazıların çoğu, yetersiz ödenekler yüzünden sponsorluklarla yürütülüyor. Bu kazılar, herhangi bir antik kentin tamamen gün yüzüne çıkması için, uzun yılları bulan bir süreç. Durum buyken, Koruma Kurulu nasıl bir araştırma yaptı? Sadece yüzey araştırması yaparak mı bu işe karar verildi, yoksa başka arkeolojik metotlar mı kullanıldı. Diyelim ki Koruma Kurulu haklı, orada otelin yapılacağı alanda arkeolojik bir kalıntı yok. Olmaması otel yapılmasına izin vermeye yeter mi? Otel inşaatı dışında kalan alana, dokunulmayacağına nasıl kanaat getirirdiniz? Diyelim ki bu kararınıza uyulmadı, Başbakana bu kadar yakın olan birine bir yaptırımda bulunabilecek misiniz? Otel inşaatı sırasında antik kente verilebilecek zararları nasıl engelleyeceksiniz?

Phaselis gibi bir antik kentin ülke turizmine kültürel değer olarak, başlı başına katkı sağlaması yetmiyor mu? Otel yapılması çok mu gerekli? Koruma Kurulu olarak önceliğiniz nedir, kültür varlığının korunması mı yoksa iktidara yakın iş adamlarının işini kolaylaştırmak mı? Bu kararınızla, Antalya’daki en güzel sahillerden birine sahip olan Phaselis kıyılarını özelleştirmiş oluyorsunuz. Phaselis aynı zamanda, bir milli park. Otel inşaatı yapılırken ne kadar ağaç kesilecek? Orada ki doğal yaşamın yok edilmesine nasıl engel olacaksınız?

Bu karar Antalya’ya, onun kültürel mirasına, doğasına sokulmuş bir hançerdir. Phaselis’in bu şekilde imara açılması diğer alanları da tetikleyecek, SİT alanı içinde kalan birçok koy inşaata açılacaktır. Bu karara öncelikle Phaselis kazısına emek veren, ter akıtan Arkeologların karşı çıkması, bu kararın iptali için hukuki mücadeleyi vermesi gerekir. Ayrıca Antalyalılar, kendine geçmişten emanet edilen bu mirası sonuna kadar korumalıdır. HES’lerle talan edilen doğasına bir darbe daha vurulmasına engel olmalıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder