14 Temmuz 2011 Perşembe

Hani Antalya Ankara'dan Zengindi?



Başlığı çoğunuz anımsayacaktır. 2009 yerel seçimlerinde CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Prof.Dr. Mustafa Akaydın’ın kullandığı en çarpıcı sloganlardan biriydi. ”Antalya Ankara’dan Zengin” sloganıyla hoca, seçilirse Antalya’nın kendi kaynaklarıyla kendi kendine yeteceğine hükümetten gelecek paraya ihtiyacı olmadığına vurgu yapıyordu. Bir anlamda “hükümet partisinin adayını seçin ki hizmet gelsin” diyenlerin iddiasını boşa düşürmeye uğraşıyordu. Başka birçok vaadi de vardı ama en göze çarpanı buydu.

Antalya halkı hocaya inandı oyunu verdi ve hocayı belediye başkanı seçti. Sonra ne mi oldu? Koca koca bilbordlara Antalya Ankara’dan zengin diyen hoca, klasik sağ siyasetçiler gibi dün söylediğini bugün unuttu. Başkan olur olmaz ilk icraat olarak suya iki kez zam yaptı. Belediyenin borcu var diyerek taşınmazlarını satışa çıkarttı. Ayrıca halkın yoğun tepkisini çeken Ant-kart uygulaması yerine çokta farkı olmayan halk-kartı devreye soktu. Aslında Halk kartla soygun düzenine başka bir ad bulmuş oldu. Ardından ulaşıma zam yaptı. Doğal olarak zamlar büyük tepki topladı. Bir çoğunuz anımsayacaktır Gençlik Muhalefeti o dönem yine hocanın bir sloganına atıfla “hoca yaparsa böyle zam yapar” diyerek imza kampanyası başlattı. Kampanya hem ulusal hem de yerel basında büyük yankı uyandırdı. Halk tarafından sahiplenildi.

Bu pazar günü ulaşıma yine zam yapıldı. Nedense Ankara’dan zengin olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne zenginlik yetmemiş olacak ki, halkın ulaşım hakkına bir kez daha göz dikildi. Yeni uygulamayla kartsız binişler 2,50 TL tam kart 1,70 TL emekli 1,30 TL öğrenci 0,95 kuruş oldu. Sizin anlayacağınız iki ekmek parasıyla ancak dolmuşa binebilecek emekli Antalya’lı vatandaş.
Zammın gerekçesi ise tam bir garabet. Antalya Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, son yıllarda akaryakıt, yedek parça ve lastik fiyatlarına gelen zamlar karşısında toplu taşıma işletmecilerinin talepleri değerlendirilerek zam kararı almak zorunda kalmış. Sosyal belediyecilik anlayışına sahip olduğunu söyleyen hoca, işletmecilerin isteği doğrultusunda zam yapmak zorunda kalıyor. Halkın isteklerine kulağını tıkayan hoca işletmecilerin dertlerine deva olmak için zamma başvuruyor. Sosyal demokrat bir belediyenin intihar açıklaması işte budur! İnsan okurken gözlerine inanamıyor. En temel insan haklarından biri olan ulaşım hakkımız adeta gasp ediliyor.

Antalya’da çalışan kesimin büyük oranı turizm emekçisi ve sezonluk çalışanlardır. Yılın sekiz ayı sezonun başlamasını bekliyorlar. Bir o kadar da emekli ve öğrenci vardır. Turizmin ücret politikası sefalet düzeyinde olup, emeklilerin ise iki yakası bir araya gelmiyor. Öğrenciler zaten paralı eğitimin kuşatmasında. Bir planlama yaparken tüm bunları göz önüne alması gereken sosyal belediye(!) ise bunlara karşı kör ve sağır! O sadece toplu taşıma işletmecilerinin derdini dinliyor. Oysa ulaşım bir hak ve herkes için ücretsiz olmalı.

Sürekli bahane üretmek, çözüm yolları bulmak yerine klasik sağ zihniyetle belediyecilik, sosyal demokratların işi olmamalı. Bu politikalar hocanın partisi kadar solun bütününe de puan kaybettiriyor. Maalesef halkımızın büyük kısmı CHP’yi sol zannetmekte ve onun yaptığı hataları tüm sola mal etmekte. Sadece Antalya Büyükşehir Belediyesi değil birçok CHP’li belediye aynı yanlış politikaları uygulamakta. Oysa dünyanın birçok ülkesinde ya da ülkemizde yine CHP’li olan Diklili’de sosyal belediyecilik anlayışını uygulayan örnekler var.
Şimdilik buradan hocaya tekrar sesleniyorum. Piyasacı belediyecilik anlayışından vazgeçin ve ulaşım zamlarını derhal geri alın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder