Antalya’da 8 Şubat Pazartesi günü
Akın ULAŞ isimli yurttaş, iş istemek için gittiği Muratpaşa Belediyesi önünde
bedenini ateşe verdi. Yardımına koşan vatandaşlar sayesinde ateş söndürüldü ve
Akın ULAŞ yaralı halde hastaneye kaldırıldı ama yaşam mücadelesini bugün
kaybetti. Akın ULAŞ çalıştığı inşaattan çıkarılınca, iş istemek için Muratpaşa
Belediye Başkanı Ümit UYSAL’la görüşmek istedi ama toplantıda olan Uysalla görüşemeyince
bedenini ataşe vererek, canına kıydı.
Görüşemediği belediye başkanı Uysal
daha birkaç gün önce “iş talepleri bizi mahvediyor” diye açıklama
yapmıştı. 16 bin 500 iş başvurusunun
masasında biriktiğini söyleyen Uysal, insanların iş için kavga halinde olduğunu
söylemişti*. Bu açıklamalarının mürekkebi kurumadan iş isteyen bir yurttaş,
kendini belediye önünde ateşe vererek, canına kıydı.
Akın ULAŞ işsizlikten canına kıyan
ilk kişi değil muhtemelen son kişi de olmayacak. Muhtemelen bir Mustafa KOÇ kadar
da haber değeri taşımayacak ve gündemde olmayacak.
AKP iktidarının yarattığı yağmacı,
talancı ekonomik düzen işsizliği daha da yaygınlaştırıyor. TÜİK’in verilerine
göre ülkemizde işsizlik oranı %10 civarında. Buna, istatistiğe dâhil olmayan ve
iş aramaktan ümidini kesmiş kitleyi de eklediğinizde oran daha da yukarı
çıkıyor. AKP iktidarı işsizliği yangınlaştırdığı gibi, emekçilerin iş
güvencesini de ortadan kaldırmak istiyor.
AKP iktidarı, emekçilere dönük iki
büyük saldırıya hazırlanıyor. Biri, işçilerin kıdem tazminatının kaldırılarak,
fona devredilmesi (fonla ilgili detaylı bir değerlendirmeye buradan
bakabilirsiniz http://sabrikirdar.blogspot.com.tr/2014/03/kdem-tazminat-gelecegimizdir.html)
ikincisi, 657 sayılı Devlet Memurluğu Kanununu değiştirerek, memurların iş
güvencesini ortadan kaldırmak.
1 Kasım seçimleri öncesi taşerona
kadro vereceğini vadeden AKP, şimdi tüm emekçileri taşeron haline getirmeye
hazırlanıyor. Esnek çalışma modelini yasalaştırmaya hazırlanan AKP, özel
istihdam bürolarıyla kiralık işçi modelini ve işçi simsarlığını hayata geçirmek
istiyor. AKP kıdem tazminatını kaldırarak, işçinin en büyük güvencesine darbe
vuracak, böylece patronlara dikensiz gül bahçesi yaratacak.
AKP sadece işçilerin değil, kamu
emekçilerinin de iş güvencesine gözünü dikmiş durumda. Recep Tayyip ERDOĞAN’ın
başbakanken dile getirdiği “işçi-memur ayrımını ortadan kaldıracağız. İşçi
işten kolaylıkla çıkarılırken, memurun ne ayrıcalığı var” gibi söylemlerle
sürekli hedef aldığı kamu emekçilerinin iş güvencesi de kaldırılmak isteniyor.
657 sayılı yasada yapılmak istenen
değişiklikle daha önce torba yasalarla çalışma hayatına giren performans, esnek
çalışma gibi uygulamalar tüm kamu emekçilerini kapsayacak hale getiriliyor. Bu
uygulamayla iş yükü artırılarak, angarya çalışma kalıcılaştırılacak. Esnek
ücret gibi performansa dayalı uygulamalarla rekabetçi bir kölelik düzeni hayata
geçirilmek isteniyor. Daha önce yasayla devletin memuru olan kamu emekçileri
şimdi hükümetin memuru yapılmak isteniyor, böylece iktidarın uygulamalarına en
ufak itirazda kamu emekçileri işlerini kaybedecek.
İşçisiyle memuruyla tüm emekçiler,
AKP’nin hedefi durumunda. AKP’nin sermayeyle birlikte emekçilere dönük bu büyük
saldırına karşı, emekçiler de birleşik bir emek hareketi ve direnişiyle
karşılık vermelidir.
*http://www.antalyaburada.com/umit-uysal-is-talepleri-bizi-mahvediyor-haberDetayi-27-haberNo-49987.html#.VrpEw_mLTIU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder