Türkiye uzun süredir, Kürt sorununda
çatışmasız bir süreç yaşıyor. Ne yazık ki bu süreç, heba edilmek üzere. AKP
iktidarı benzer çatışmasız süreçlerde olduğu gibi, bu süreçte de oyalama
taktiğini sürdürüyor. Süreci yasal bir zemine oturtmak yerine, kendi tekelinde
ilerletme gayretini sürdürüyor. Yaklaşan her seçim sürecini, çatışmasızlık
ortamıyla geçirmek istiyorlar ve bunu sağlıyorlar, ancak sonra süreci dondurmaya
devam ediyorlar. AKP, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve sonraki genel seçimler için;
bir taraftan “barış yapıyoruz” diye Kürt seçmenini, Kürt halkına saldırarak da
batıdaki milliyetçi seçmeni konsolide etmeye çalışabilir. Bu oyalama ve seçim
kurnazlıkları, belki AKP’ye seçim kazandırabilir ama Kürt sorunun çözümüne asla
hizmet etmeyecektir.
AKP, Kürt hareketinin legal partisi
dahil, kimsenin inisiyatif almasına imkan tanımak istemiyor. Akil adamların
neredeyse tamamına yakınını, yandaşları ve kendi çizgisindeki kişilerden
seçtiği gibi, çalıştayları da bu kişilerle yapıyor. AKP, devletin kendisi olmuş durumda. Elini
bağlayan herhangi bir şey yok, polisinden askerine her şey kontrolündeyken, bu
sorunu çözmüyor, sürekli çözmek istiyormuş gibi oyalıyor. Yıllarca Cumartesi
annelerine kulak tıkayan, onları coplatan AKP, Diyarbakır’daki annelerin
eylemini bile kendi siyasi çıkarları ve BDP’yi siyaseten sıkıştırmak için
kullanmaktan bile utanmıyor. İnsanların dağa çıkışını engelleyecek adımları
atmamakta ısrar ederken, dağa çıkanların hesabını BDP’den sormaya çalışıyor.
AKP sadece oyalamıyor, bu
çatışmasızlık sürecini, adeta bir savaş yığınağı yapmakla geçiriyor. Kürt
coğrafyasında devam eden, kalekol inşaatları da bunun en büyük kanıtı. Bu kalekollara karşı halk, uzun süredir
direniş gösteriyor. Bu direniş özellikle de Lice’de yoğunlaşıyor. Direniş, yine
devlet tarafından, silahlarla bastırılıyor. Geçen yıl ki protestolarda Medeni YILDIRIM
yaşamını yitirmişti, cumartesi günü de iki kişi hayatını kaybetti. Liceliler için karakol ya da kalekol demek,
her daim katliam demek. Doksanlı yıllarda yaşanan katliamlar, Ceylan ÖNKOLLAR hep
hafızalarda. Daha bunlar hafızalarda tazeyken, hem barış süreci deyip, hem de
kalekol yapmak, barışa kurşun sıkmaktır.
AKP’nin barışın peşinde olmadığını,
devletin kadim refleksinin ne olduğunu en iyi gösteren şey, kalekol direnişi
sırasında askeri araçtan yapılan anonstur. Kalekolları protesto eden Lice
halkına dağılmaları için yaptığı anonsta, “dağılmazsanız teröristleri ve sizi
imha edeceğiz” diyordu. Adeta devletin Kürt sorununa bakışının, deklarasyonu
gibiydi: İnkâr ve imha. Yani değişen hiçbir şey yok.
Hem barış yapıyoruz deyip, hem de
adeta savaşa hazırlanır gibi bir coğrafyayı kalekollarla ve barajlarla donatmak, barış değil savaşa hazırlanmaktır. Lice’nin
acısı, bütün bir ülkenin acısıdır. AKP ülkenin her yerini kalekol haline
getirmek istemektedir. Ama bunu başaramayacak.
AKP’nin zalim düzenine karşı, barışı ve kardeşliği hep birlikte
kazanacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder