4 Mart 2015 Çarşamba

IŞIK DEĞİL, ATEŞ SAÇAN ÜNİVERSİTE


Akdeniz Üniversitesi’nin sloganı malum “ışık saçan, toplumu aydınlatan bir dünya üniversitesi”. Ancak üniversite bu ara ışık saçmıyor, ateş saçıyor. Bu ateş, ateşli silahlardan kaynaklanıyor. Akdeniz Üniversitesi’nde çekilen, önce sosyal medyada yayılan sonra da basına yansıyan fotoğrafta, belinde silah olan bir öğrenci rahatlıkla yerleşke içinde dolaşabiliyor. Bu silah olayı üniversitedeki ne ilk ne de son olay.  Daha öncede benzer bir olay yaşanmış, en son iki ay önce stant açan öğrencilere faşist bir grup bıçaklarla saldırmıştı. Şans eseri can kaybı yaşanmadı.

Son günlerde üniversitelerde faşist saldırıların arttığını görüyoruz. Bu saldırılar tesadüfi ve spontane saldırılar değil. İç güvenlik yasasıyla sokağı bastırmayı amaçlayan AKP, bu tarz saldırılarla da üniversite muhalefetini yıldırma çabası içinde. Bu iş için de ülkücü faşist çeteleri sokağa salmış durumda. Sokağı teslim alamayacakları gibi, üniversiteleri de teslim alamayacaklar.

Önce Ege Üniversitesi’nde ellerinde satır ve sopalarla, stant açan solcu öğrencilere saldırıyorlar. Saldıran kendileri olmalarına rağmen, bir arkadaşları hayatını kaybediyor.  Bu olayın ardından diğer üniversitelerde de saldırıya geçiyorlar. En son yine Ankara Üniversitesi Dil, Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde solculara saldırıyorlar, öğrencilerin üzerine ateş açıyorlar.

Devrimci öğrenciler bir tane bildiriyi bile içeri sokamazken, onlar satırlarla, bıçaklarla ve tabancalarla yerleşkelerin içinde cirit atıyorlar. Nedense hiçbiri ceza almıyor. Akdeniz Üniversitesi’nde yolsuzluklardan dolayı rektörü protesto eden yüzlerce öğrenciye soruşturma açılırken, öğrencilere satır ve bıçakla saldıranlara dokunulmuyor.

En son belinde silahla görüntülenen öğrenci hakkında bir işlem yapılmadığı gibi, bir açıklama yapma gereği bile duyulmuyor.

Rektörlük yerine açıklamayı nedense Öğrenci Konseyi yapıyor. Konsey, fotoğrafın montaj olduğunu anında anlayıvermiş.

En büyük icraatı ülkücü Ahmet ŞAFAK’la söyleşi yapmak olan konseyin, bu silahlı faşiste ve saldırılara karşı tavır alması elbette beklenemez.

Üniversiteler içinde satırla, bıçakla ve silahla gezenlerin bu pervasızlığı rektörlükler ve polisle olan işbirliklerinden kaynaklanıyor.

Her saldırıyı “karşıt görüşlüler çatıştı” diye veren medyaya bir kere daha hatırlatmak lazım, üniversitelerde karşıt görüşlülerin, sağcıların solcuların çatışması yok, faşist saldırılar var. Artık bunu bir anlayın.

Bu faşist saldırılara karşı can güvenliğini ve eğitim hakkını savunmak meşrudur. Üniversiteler faşist çetelerin eline bırakılamaz.

Akdeniz Üniversitesi’nde adı yolsuzluklara bulaşmış rektör, artık öğrencilerin can güvenliğini de sağlayamamaktadır. Bundan sonra Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanacak en ufak bir olaydan, bu silahlı çetelere göz yuman üniversite yönetimi sorumludur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder